
Sağlık Turi̇zmi̇ Yetki̇ Belgesi̇ Nasıl Alınır, Kri̇terleri̇ Nelerdi̇r
Sağlık kuruluşları ve aracı kuruluşların sağlık turizmi yetki belgesi alırken nelere dikkat etmeleri gerektiği ile ilgili bir bilgilendirme yapacağız. Burada sağlık kuruluşlarının belirli farklı kriterleri varken, aracı kuruluşları dediğimiz, yani halk tabiri ile acentelerin ise farklı kriterleri var. Bunları teker teker ele alacağız.
- Zaten bizde aracı kurum diye bir şey yok hocam. Acente mi, hastane - Polikilinik mi? Yani aracı kuruluş diye bir şey yok bizde. Ya acentesin, ya polikliniksin, ya hastanesin ya da kliniksin. Aracı kuruluş dendiği zaman, bana soruyorlar işte, ben şuyum, aracı kuruluş musunuz diyorum, hayır diyor ben acenteyim, aracı kuruluş değilim diyor. Hayır sen aracı kuruluşuna aslında ama acente olarak oturmuş, yapacak bir şey yok.
- Normalde resmi belgelerde sağlık kuruluşu ve aracı kuruluşlar olarak geçer. Acente diye tabir geçmez. Normalde acente eşittir aracı kuruluştur. Belgelerde hep bu şekilde ifade edilir. İsterseniz sağlık kuruluşlarından ilk konuyu ele alalım.
Sağlık kuruluşlarının, ki bunlar muayenehaneler, klinikler, poliklinikler ya da hastaneler olarak baktığımızda bunların yetki belgesi alırken nelere dikkat etmesi gerektiğini teker teker isterseniz bir irdeleyelim. Şimdi ilk başta sağlık kuruluşlarının sağlık turizmi yetki belgesi alabilmesi için temelde aslında üç tane nokta var.
O üç tane önemli noktayı tamamladıkları zaman diğerleri sadece belgesel dokümanlar oluyor. Bu önemli noktalardan ilki o birimde görev alacak kişilerin vasıfları ve sağladığı kriterler. Bu birim en az iki kişiden oluşmalı ve bu iki kişinin de en az birisinin hekim olması gerekiyor. Bu hekimlerin ise mutlaka 5 yıl özel sektör tecrübesi, SGK kaydının olması gerekiyor ya da 2 yıl devlette çalışmış olması gerekiyor. Bu ikinci kişinin, ikinci kişi bir hekim de olabilir ya da bir çalışan da olabilir. Bu çalışanın yıl sınırlaması yok, yani hekimdeki olduğu gibi bir 5 yıl sınırlaması yok. İşte üniversite mezunu olmuş, lise mezunu olmuş vs. böyle bir sınırlaması yok.
Orada dikkat edilecek nokta bu kişinin kurumumuz içerisinde SGK kayıtlı çalışan birisinin olması ve artı belirlenen dil puanına sahip olması gerekiyor. İkinci önemli kriter de kişilerin, yani bu birimde görev alacak en az o iki kişinin de dil yeterliliğine sahip olması gerekiyor. Bu dil yeterliliği de 65 ya da başka bir ifade ile B2 seviyesinde olması gerekiyor. Bunu nasıl ispatlayabilir dil yeterliliği olup olmadığını? Bunu isterse TÖMER gibi yerlerden dil sertifikası alarak ya da Amerikan Kültür gibi İngiliz Kültür gibi yerlerden dil sertifikası alarak bu dil bilgisini ispatlayabilir.
Tabi burada dikkat edilmesi gereken noktalar var. Burada çok kurum var dil sertifikası veren. Ama bu kurumların bazıları geçerlilik alırken bazıları almıyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta bu sertifikanın verildiği yerin, sertifikanın mutlaka Avrupa dil portfolyosunda taranıyor olması gerek. Avrupa dil portfolyosonda bu taranıyorsa bu geçerli bir sertifika olmuş oluyor.
Bu noktada bu türlü bir dil yeterliliği sertifikası alacak kişilerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta bu. Özellikle dil kurumlarını tercih ederken bu verdiğiniz dil sertifikası Avrupa dil portfolyosunda taranıyor mu taranmıyor mu diye mutlaka o dil kursuna bunu sormaları gerekiyor. Yoksa negatif sonuçlar ile karşılaşabiliyor.
Kişi belgesini alıyor ama müracaata götürdüğü zaman, İl Sağlık Müdürlüğü'ne teslim etmeye gittiği zaman İl Sağlık diyor ki aldığınız belge geçersiz, çünkü Avrupa dil portfolyosunda taranmıyor diyor. Tabi bu belgeyi isterse ÖSYM'nin sınavlarında da alabiliyor. ÖSYM'nin yapmış olduğu YDS olsun, ÜDS tarzında ya da
KPDS tarzında sınavlardan elde etmiş olduğu ya da ÖSYM'nin tanımlamış olduğu uluslararası Toefl gibi çeşitli sınavlardan elde etmiş olduğu puanları buralara dil sertifikası olarak sunabiliyorlar. Tabi burada eskiden bir sınırlama vardı, 5 yıl gibi bir sınırlama vardı. Şimdi bu sınırlama kaldırıldı. Artık, bundan 10 yıl önce almış olduğu bir dil sertifikası ya da dil yeterlilik belgesi de geçerli olarak sayılabiliyor. İkinci önemli nokta bu birimin mutlaka bir web sayfasının olması gerekiyor.
Yani kurumun kriterlere uygun bir web sayfası olması gerekiyor. Bu web sayfasında da dikkat edilecek nokta, mutlaka bir ana sayfa, bir iletişim sayfası ve bu klinikte, poliklinikte görev alacak personelin fotoğraflı özgeçmişinin yer alması gerekiyor. Bu kriterleri eğer sağlıyorsa veya web sayfaları bu kriterleri sağlamıyorsa buraya başvuracak olanların mutlaka bu kriterlere uygun bir web sayfası oluşturmaları gerekiyor. Sağlık kuruluşları için iki dilli bir web sayfası yeterli oluyor.
Bu dil sertifikalarında da mutlaka birisinin İngilizce olması gerekiyor. Yani o birimde iki kişi görevliydi, en az kişi görevliydi. O iki kişiden birisinin mutlaka İngilizci dilinde bir yeterliliğinin olması gerekiyor. İster doktor olur, ister çalışan personel olur. İkinci kişinin farklı bir dili olabilir. Buralara dikkat etmek gerekiyor. Bir de web sayfalarını hazırlarken genelde klinikler 6 dilli 5 dilli, 4 dilli hazırlıyorlar. Burada şöyle bir problemle karşılaşabilirler.
Bu belgeleri biz incelenmesi için gönderdiğimiz zaman bizim sayfamıza da bakıyorlar, ki biz zaten sayfamızın ekran görüntülerini alıp onları da sunuyoruz bu belgeye müracaatta. Burada şu şey ile karşılaşabiliriz; mesela bir İngilizce bir de Almanca bilen kişi var birimimizde. Bu birimde bir sayfa yaptırdık, 3 dilli, 4 dilli yaptırdık. Buraya Arapçayı da koydurduk, işte ne bileyim başka bir dili de koyduk. Bize soruyorlar sizin Arapça bilen personeliniz var mı, varsa niye göstermediniz bu birimde diye çeşitli şeylerle karşılaşabiliyoruz.
O yüzden o dilleri kaldırmamızı Sağlık Bakanlığı söylüyor. Bu şekilde, yani bizim istihdam ettiğimiz kişilerin dilleri ile web sayfamızın dillerinin mutlaka uyumlu olması gerekiyor.
- O zaman burada şöyle mi diyeceğiz, diyelim ki benim sadece İngilizce ve Fransızca bilen bir personelim var ama benim internet siteme ben Rusça da ekleyeyim, İspanyolca da ekleyeyim diyemiyoruz. Benim hangi dillerde personellerim varsa ve bu personellerimin fotoğraflı özgeçmişleri varsa internet siteme ekli ise sadece o dillerde internet sitemiz olması gerekir. Doğru mu anladım?
- Doğrudur. Yani biz başvurduğumuz bazı yerlerde mesela 3 dilli 4 dilli olarak başvurmuştuk ilk zamanlarda böyle bir uyarı ile karşılaştık. Dediler ki bu dilde istihdam ettiğiniz bir kişi yok, bu dili kaldırın diye bir uyarı geldi. Biz de ona göre o sayfalardan o dilleri kaldırmıştık. Çünkü onun eşleşmesine dikkat ediyorlar. Başka bir kriter de sağlık turizmi biriminden sorumlu hekim ya da çalışanın mutlaka çalışma belgesinin o dosyalar içerisine konulması gerekiyor. Bu da en çok sık unutulan şeylerden bir tanesi. Muayenehaneler için buna gerek yok ama diğer poliklinik, klinik ya da merkezler için böyle bir şey var. Orada, birimde gösterdiğimiz hekim ya da hekimlerin mutlaka çalışma belgelerinin de o dosyalar içerisine koymamız gerekiyor. Tabi burada dikkat edilmesi gereken bir önemli nokta daha, şimdi malumunuz bir şirketimizin ismi var bir de kliniğimizin unvanı var. Burada Sağlık Bakanlığı ile ilgili işlemler yaptığımız için ve Sağlık Bakanlığı'na bu belgeyi almak için müracaat ettiğimiz için burada şirketimizin ticari ismini değil bizim Sağlık Bakanlığı'nın bize ruhsatta verdiği ismi kullanmamız gerekiyor. Bu da, bu işi bilmeyenlerin en çok başvurusunun geri döndüğü sıkıntılardan bir tanesi. Başvuruyor, bu olmadı tekrar bir daha hazırlayın diyorlar. Çünkü orada takılınan nokta genellikle kişiler kendilerinin şirketlerin ismini belirtilen yerlere yazıyorlar ama aslında şirketlerin isim değil Sağlık Bakanlığı'nın onlara vermiş olduğu unvanları; ruhsatnamelerde geçen unvanlarını orada kullanmaları gerekiyor. Zaten muayenehanelerde kişi isimleri oluyor genellikle. Onlar kendi isimlerine Muayenehane ekleyerek belgeleri doldurabilirler.
- Şimdi diyelim ki bir diş kliniğim var. Fakat ben bunun ismini Cem City İstanbul diye bir internet sitesi kurdum ve bunun ile ilgili instagram sayfası kurdum. Sağlık Bakanlığı benim internet sitemin ismine baktığında işte internet sitemin ismi cemcityistanbul, ama kliniğimin adı Cem Diş Kliniği. Burada bir problem yaşanır mı? Buradaki prosedür nedir?
- Evet burada bir problem yaşanır. Yani burada muayenehanenin ismi ne ise ya onu çağrıştırmalı, çok büyük bir oranda çağrıştırmalı ya da aynısının olması isteniyor. Orada farklı bir şeyin olmaması isteniyor ki muayenehanelerde en sık yaşadığımız problemlerden bir tanesi muayenehane var kendi ismi ile ama kendince bir marka geliştirdim. Mesela Ada Dent demiş ama kendisince, ayrı bir logo yapmış, onu da kendi web sayfasına koymuş. Web sayfası kendi ismi ile bile olsa, içeriğine baktığımız zaman orada Sağlık Bakanlığı'nın verdiği ruhsatnamenin dışında kendince oluşturduğu bir marka bile olsa web sayfasının içerisinde Sağlık Bakanlığı bunu kabul etmiyor, bunların kaldırılmasını istiyor. Hem ismimizde, hem internet sayfamızın ismi hem de içeriğinin Sağlık Bakanlığı'nın bizi yetkilendirdiği isim ne ise onunla olması gerekiyor.
- Ama şimdi şöyle bir handikap var. Biliyorsunuz domain alıyoruz ya, o kadar çok isim alınmış ve dolu ki; şimdi ben İstanbul Şile'de yaşıyorum, Şile Diş diye bir klinik açtım ve bunun ruhsatını aldım vs. dolayısı ile siledis.com ya da com.tr almak istiyorum fakat "siledis" ile ilgili bütün uzantılar dolu, alınmış. Burada nasıl bir çözüm sağlayabilirim peki, ne yapabilirim?
- Orada onu işte dediğim gibi, çok kuvvetli çağrıştırıcı bir şey kullanmamız lazım. siledisdental, siledental şeklinde sile-dental gibi böyle şeylerle vs. Yani bakıldığı zamana orada farklı bir marka algılanmayacak, ki içeriğinde de zaten siz ruhsatnamede ne isim almışsanız içeriğinizde de logonuzda onu kullanacaksınız zaten. Evet dediğiniz gibi domain isimleri çoğu belki alınmış olabilir. Eğer çoğu alınmış ise onu çağrıştırıcı, ona çok yakın terimlerin orada kullanılması gerekiyor.
-Bu yakınlık biraz şey gibi, yakın da kime göre yakın.
- Okuduğunuz zaman evet bu buna yakın olmuş ya da bu bunun benzeri gibi çağrıştırıyor diyebilmeli.
- Ama bu sadece klinikler için geçerli değil mi hocam.
- Genellikle evet muayenehanelerde yaşadığımız problemlerden bir tanesi bu.
- Bir başka nokta, yine sağlık kuruluşlarına devam ediyoruz. Sağlık kuruluşlarında, özellikle yabancı hastaların kaydedileceği bir ekranlarının olması gerekiyor. Bu ister özel olarak satın almış oldukları bir program olabilir ya da böyle bir program almamışlarsa yine bakanlığın sağlamış olduğu MBYS ya da HSYS denilen sisteme dahil olarak buradaki ekran görüntülerini alarak buradaki dosyaların içerisine bunu sunabilirler. Burada tabi biliyorsunuz yabancı hastaların mutlaka bir yere kaydedilmesi gerekiyor. Bunu ister özel olarak bir program satın alın. İsterseniz de bakanlığın MBYS denilen sistemini kullanın mutlaka oraya bu verilerin dahil edilmesi gerekiyor. Özel programların ise bu MBYS sistemi ile entegre edilmesi gerekiyor. Onu da İl Sağlık Müdürlüklerini arar, bunun ile ilgili bir kullanıcı adı ve şifre talep ederlerse İl Sağlık bunun ile ilgili bir kullanıcı adı ve şifre veriyor ve sonra programı satın aldıkları nokta ile o kullanıcı adı ve şifresini paylaşarak o iki programı birbiri ile entegreli hale getiriyor ki o programda bir yabancı hastayı kaydettiği zaman da bakanlığın tarafına ayriyeten o veri otomatik olarak düşmüş oluyor.
- Devletin kurumlarına mutlaka gelen hastayı kaydetmemiz gerekiyor herhalukarda.
- Tabi gelen hastayı kaydetmemiz gerekiyor. Zaten denetlemelerde de bunlara dikkat ediyorlar. Eğer kaydetmeyen kurumlar varsa, tabi bu biraz bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Onları ilk şeylerde uyarıyorlar, bu hastalarını mutlaka buraya girin gelen hastalarınızı diye, çeşitli uyarılarda bulunuyorlar.
- Peki, bu klinikler ve hastaneler için sağlık turizmi yetki belgesi alma süreci ne kadarlık bir zaman alıyor? Mesela benim bütün evraklarım hazır ve ben sizi aradım, dedim ki Hakan bey siz bir danışmanlık markasısınız, bu konuda bir hizmet veriyorsunuz, ben sizi aradım, dedim ki hangi evraklar lazım, dediniz ki şu şu şu evraklar lazım. Ben bunları hazırladım ve geldim ve Pazartesi günü ayın 1'inde evrakları verdim. Ne kadar sürede ortalama ben sağlık turizmi yetki belgemi alabilirim?
- Şimdi tabi bu biraz periyotlar değişiyor. Eskiden 1 aylık süreçler içerisinde ilan ediliyordu. Ama şimdiki süreçte bu 10 günlere 15 günlere kadar düştü. Bir ara bu bayramların girdiği zamanlarda 2 ayda bire çıkmıştı. Ama ortalama 1 ay, 1 ay 15 gibi bir süreçte, belki daha da kısa bir süreçte bu belgelerini alabiliyorlar. Yeter ki bu kriterleri tamamen sağlamış olsunlar. Süreç şu şekilde gerçekleşiyor, diyelim ki biz bu belgelerin hepsini hazırladık, kriterlerimizi de yerine getirdik. Hemen İl Sağlık'a ya da İlçe Sağlık'ta bu birim ile ilgili kişilere bu evrakları teslim ediyoruz. O kişiler bir hafta içerisinde bizim kliniğimizi, polikliniğimizi ya da muayenehanemizi denetlemeye geliyorlar. Orada gerekli denetleme işlemlerini gerçekleştiriyorlar. Gerekli raporlamalarını tutup bunu bakanlığa gönderiyorlar. Ve bakanlık da yine bir ön incelemeden geçirip bunları, bu evrakların doğruluğu ile ilgili incelemeden geçirdikten sonra imzaya sunuyorlar ve imza çıktığı zaman da onların karşılarına artık ilan ediliyor. İlan edildikten sonra bizler gidip onu Ankara'dan Sağlık Bakanlığı'ndan bu belgeleri alabiliyoruz. Bu şekilde yetkilendiriyoruz. Bu süreç de 1 ay, 45 gün yada 20 günde alınan yerler, 15 gün de çıkan yerler de var. Biraz o, başvurduğumuz tarih ile de ilgili. Mesela yeni bir şey ilan edilmiştir, yeni bir belgeleri alanlar ilan edilmiştir, biz hemen başvurmuşuzdur, sürecimiz hızlı ilerlemişizdir, 20 gün içinde de belgeyi aldığımız oldu, 45 gün içerisinde de belgeyi aldığımız oldu. Bu şekilde bir süreç. Burada hastaneler ile ilgili ek bir şey var. Hastanelerin biliyorsunuz kalite değerlendirme standartları ve puanlama standartları oluyor. Burada, kalite değerlendirmelerde de asgari 85 puan ve üzerinde bir puana sahip olmaları gerekiyor. Bu hastaneler için getirilmiş ayrı bir kriter. Bunlar normalde muayenehaneler ya da poliklinikler için bunlar geçerli değil. Hastaneler için geçerli. Böyle de bir kriterimiz var.
- Süper. Acenteler peki hocam, yani aracı kuruluşlar?
- Aracı kuruluşlarda, acentelerde ise, onlardaki kriterler sağlık kuruluşlarından tamamen farklı. Onların mutlaka 4 tane personel istihdam etmeleri gerekiyor. Bu 4 tane personelin 2 tanesi call cente dediğimiz çağrı merkezinde çalışacak kişi olması gerekiyor. 2'sinin de genellikle yer hizmetlerinde kullanılacak ya da gelen hastayı karşılayacak onlarla ilgilenecek kişi olması gerekiyor.
- Orada gene İngilizce var değil mi?
- Onları söyleyeceğim şimdi. Burada istihdam edilen 4 kişiden 2'sinin mutlaka İngilizce dilini biliyor olması ve bunu da aynı sağlık kuruluşlarında olduğu gibi 65 ve üzerinde, B2 belgesine sahip olmaları gerekiyor. Onun dışındaki diğer iki kişinin herhangi bir dil olabilir, orada bir sınırlama yok. Bu birimde görev alacak kişilerin işte hekimlerde olduğu gibi bir yıl sınırlaması vs yok sadece SGK kayıtlarının o kurum içerisinde olması gerekiyor, ki zaten biz bunlara hem sağlık kuruluşları için hem de acenteler için biz bunların SGK dökümlerini teslim ediyoruz başvuruda, bunlar bizim çalışanımızdır diye. Onun dışında ayrı bir kriter yok. Bu 4 kişi mutlaka istihdam edilmeli, bunların en az 2'sinin İngilizce bilmesi gerekiyor ve hepsinin de 65 ve üstünde ya da B2 dediğimiz seviyeye sahip olması gerekiyor acentelerde. Acentelerin web sayfasına baktığımızda, en az 3 dilli olması gerekiyor. Böyle bir kriter var. Ve acentelerin ekstradan sağlık turizmi yetki belgesine sahip 3 tane sağlık kuruluşu ile de sözleşme imzalaması talep ediliyor ve bu sözleşmeleri de o evrakların içerisinde sunması talep ediliyor. Tabi bu web sayfalarında da mutlaka bu yapmış oldukları, anlaşma yapmış oldukları kliniklerden de bahsedilmesi isteniyor. Yani bunlar hangi kriterlere sahipler ya da yurt dışından bir hasta geldiği zaman hangi servisleri kullanacak, nereye nasıl şekilde ulaşılacak gibi bilgilendirici bilgilerin de web sayfası içerisinde olması isteniyor. Bu da dikkat edilen kriterlerden bazıları.
- Ben bir şey sorabilir miyim burada hocam. Bugün bir müşterim sordu bana. Şimdi bir acente, evet internet sitesinde anlaşmalı olduğu hastanelerin biyografilerini, hangi hastaneler olduğunu vs. koydu. İşte transfer araçlarının ne olduğunun görselleri koydu. Ama arada bir yer daha var; otel. Peki, konaklama tarafında vereceği hizmet ile ilgili şu şu şu oteller ile anlaşmamız var şeklinde bilgi vermesi gerekiyor mu, internet sitesinde özellikle?
- İnternet sitesinde bunun ile ilgili bir bilgilendirme yapabilir ama illa ki bu oteller ile ilgili bilgi verecek diye bir zorunluluk yok. Ama bahsedilen şey, yani bir sağlık turisti geldiği zaman bunun nasıl transferinin gerçekleşeceği, hangi araçları kullanacağı, nereye nasıl gideceği ile ilgili bilgilendirmenin ve özellikle hangi tür tedavilerin nasıl yapılacağı ve o tedavi olacağı kuruluşlar ile ilgili bilgilendirmenin yapılması isteniyor.
- Peki, hocam bir şey daha sorayım. Bir acentesiniz, sağlık turizmi yetki belgeniz var fakat İstanbul'daki yerli bir hasta size ulaştı. Yani bir Türk hasta size ulaştı. Türk hastadaki prosedür ile yurt dışından gelen bir hasta arasında prosedür farkı var değil mi? Bir kayıt olmayacaktır muhtemelen ya da acente her halükarda, Türk da olsa, ya da İstanbul Kadıköy'de oturan bir hasta da olsa kendisinden bu tedaviyi talep edince gene bu sisteme kaydolması gerekiyor mu, bütün bu süreçlerdeki bütün bu prosedüre uyması gerekiyor mu?
- Bu bahsettiğimiz sağlık turistleri, yani yurt dışından gelen hastalar için geçerli olan kriterler. Yurt içinden gelen hastalar ile ilgili böyle bir kriter ya da sınırlandıran bir şey yok. Bu tamamen yabancılara yönelik...
- Yabancı olduğunu düşünelim. İstanbul'a gelmiş, 15 gündür tatilde, reklamınızı görmüş ve sizi aramış. Yurt dışındaki reklamınızı görüp gelen ile halihazırda olan arasında?
- Bu normalde bir seyahat acentesi olduğu için, yani sağlık turizmi acentesinin yanında aslında bir seyahat acentesi. Seyahat acentesi olduğu için Türkiye içerisindeki A sınıfı seyahat acentesi zaten. Türkiye içerisinde istediği gibi transfer yapabilir, oradan hastayı getirebilir, başka yerler ile tanıştırabilir. Orada bir sıkıntı yok.
- İstanbul'a gelmiş bir turist geldi, reklamını gördü, kişiyi aradı, dolayısı ile aslında...
- Onu alabilir, getirebilir, transferini gerçekleştirebilir. Zaten seyahat acentesi bu özelinde bakıldığı zaman. Türkiye içerisinde sağlık reklamlarının yapılması yasak. Burada bir il sınırlaması yok. Türkiye sınırları içerisinde böyle bir reklamın yapılması yasak. Sağlık reklamı yapamayız. Biz zaten yaptığımız reklamları da sosyal medya aracılığı ile yapmış olduğumuz reklamları da yurt dışına yönelik yapıyoruz. İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da çıkmasını sağlıyoruz. Türkiye içerisinde çıkmasını sağlamıyoruz.
içerisinde böyle bir sağlık reklamı yapmak normalde yasak. Yani bunun bir il sınırlaması yok. Bunu da zaten kişiler Türkiye içerisindeki hastalar için yapmayacaklar. Bu yaptığımız bütün faaliyetler yurt dışındaki hastaları yurt içine geçirebilmek için yapılan faaliyetler. Bizim ilimizde izin verilmiyor denilmesinin sebebi Türkiye'nin bütün taraflarında böyle bir izin yok yani.
- Çünkü özellikle bazı illerde çok duyuyorum, bizim ilimizde çok sıkı, bulunduğumuz bölgede tanıtım yapamıyoruz, dolayısı ile sıkıntı yaşıyoruz diye. Ama bu bana o kadar mantıksız geliyor ki hocam. Şimdi bir işletmesiniz ve bulunduğunuz şehirde kendi tanıtımınızı yapmak istiyorsunuz arama motorlarında veya sosyal medyada. Bunun neden yasak olduğu ile ilgili aklım almıyor. Neden yasak?
- Şu türlü bir reklam yapabilirler, diyelim ki bir diş fırçalamanın önemi ile ilgili bir reklam altına bir tanıtım logo yapabilirler. İnsanları sağlıklı ilgili bilgilendirici reklam yapabilirler ama kendilerini tanıtıcı, işte bizde şöyle güzel bir tedavi var, şöyle bir şeyimiz var, biz daha iyiyiz gibi reklamlara müsaade edilmiyor. Reklam yapmak tamamen yasak değil ama halkı bilgilendirici reklam yaparsanız buna izin var. Ama siz kendinizi tanıtıcı bir reklam yapıyorsanız bunda yasak var, ki bu yasağa uymayan bazı klinikler, poliklinikler olabiliyor. Bunda da zaten gördükleri zaman sosyal medyada birbirleri hakkında şikayette bulunuyorlar. Odalar da bunlar ile ilgili gerekli işlemleri yapıyor. Gerekli uyarıları yapıyor.
- Güzel, yani ben bunu niye söyledim size, şimdi daha bu sabah bir tane kliniğim aradı, dedi ki ben Ankara'dayım, reklam yapmak istiyorum. Dedi ki şu ilde yasak değilmiş, İzmir'dekiler reklam verebiliyormuş. Bunun il ile ilgisi yok, Türkiye tarafında yasak. Hayır dedi, İzmir'de yasak değilmiş, orası daha serbestmiş, ama Ankara'da yasakmış. Peki dedim. Açıkçası bunu da ben sizin gibi konusunda uzman birinin resmi olarak bunu açıklamasını istedim biraz da. Mesela Aydın'da da aynı şey geçerliydi, geçen hafta da Aydın'da bir hastane ile aynı şeyi konuştuk. Bana inanmadı mesela.
- Mesela biz Antalya'dayız, Antalya'da da yasak. Dedi ki hayır Aydın'da yasak değil, büyük şehirlerde yasak; İstanbul'da yasak, Ankara'da yasak, İzmir'de yasak ama bizde yasak değil. Burası öyle çok İstanbul Ankara gibi değil o yüzden biz burada reklam verebiliyoruz. Dedim ki yasak. Türkiye sınırları içerisinde yasak. Hayır il bazlı olarak, dedim değil Türkiye'de yasak. Yani Türkiye'deki kanunlar illere göre verilmiyor, genel olarak veriliyor. Maalesef üç tane klinik ve hastanemi inandıramadım bunu. O yüzden sizden duymaları çok iyi oldu. İnşallah en azından biraz daha inandırıcı olur. Çünkü baktığın zaman ben dijital ajans olduğum için maalesef çok inandırıcı olamıyorum bu konularda. Sizin söylemeniz çok iyi oldu.
- Bizim çalıştığımız kliniklerle de bazen şeyle karşılaşıyoruz, işte odadan savunma istediler, sosyal medyada Türkiye içerisinde bir reklam paylaşmışız ya da Antalya'da reklam paylaşmışız, birisi görmüş, şikayet etmiş. Hemen o da onunla ilgili hemen o ekran görüntülerini de alarak sizden savunma talep ediyor. Normalde kendini tanıtıcı, kendini pazarlayıcı diyelim reklam yapmak yasak. Ama bilgilendirici reklam yapabilir ya da bilboard'larda da görüyoruz. Mesela yeni bir doktor muayenehaneye başlamıştır, onu tanıtıcı reklam verebilirsiniz. Onlarda hiçbir yasak yok. Ama kendinizi pazarlayıcı, biz şöyle tedavi yapıyoruz, böyle iyiyiz falan diye reklamlar vermek yasak.
- Ben orada şey yapıyorum genel olarak hocam, doktorunuz çıksın desin ki örnek veriyorum obezite cerrahisi nedir, kimler için uygundur. Bunu anlat. İşte implant nedir bunu anlat. İşte estetiği nedir bunu anlat, liposuction nedir kimler için uygundur vs. Aslında bana göre çok güçlü bir reklam stratejisi aslında bakarsanız bu.
- Daha iyi bir reklam stratejisi yok. Bakalım, doktorlarımızı biraz fazla yoruyorlar o konuda ama yapacak bir şey yok maalesef. Başka çözüm yok şu aşamada. İnşallah çözülür. Ben genelde o konuda düşüncem hiç değişmedi. Ben bunun doğru olmadığına inanıyorum. Reklam vermenin serbest olması gerektiğine, insanların kendi vermiş olduğu hizmetlerin tanıtılmasının yasaklanmaması gerektiğine inanıyorum açıkça söylemek gerekirse. Hangi sektörde olursanız olun, legal bir sektörde olduğunuz süreci hiçbir problem yok.
- Genel hatlarıyla bu şekilde. Hem sağlık kuruluşları için hem de sağlık aracı kuruluşları için kriterler, yani dikkat edilmesi gereken ana noktalar bunlar. Onun dışında geriye sağlık tesisinin ruhsatının fotokopisinin konulması, Ek 3 denilen bir form var onun doldurulması, personel bilgi formunun doldurulması, bazı taahhütlerin doldurulması gibi, genellikle doküman üzerinde halledilecek noktalar daha kolay. Onlarda sadece verileri dolduruyorsunuz o kadar. Ama biraz önce bahsettiğim konular dikkat edilmesi, ki en çok takılınan noktalardı. Eğer bunlara dikkat ederlerse çok rahat bir şekilde bu belgeleri alabilirler.
- Bu en son Ekim'de mi değişti hocam mevzuat, Kasım'da mı değişti?
- Destekler ile ilgili bir güncelleme oldu.
- Destekler konusu bir sonraki video değil mi hocam. Oraya girmeyelim şimdi.
- Nisan ayında bir güncelleme oldu. Zaten şöyle bir durum oluyor, şimdi buradaki kriterler ile desteklerdeki kriterler birbirlerine çok karıştırılıyor. Birisinde sorumlu aslında Ticaret Bakanlığı. Ticaret Bakanlığı'nın istediği bazı kriterler var. Bu belge ise Sağlık Bakanlığı'ndan alınıyor. Sağlık Bakanlığı'nın istediği kriterler farklı. Özellikle bu dil puanı ve şey noktasında... Diyelim ki işte Sağlık Bakanlığı Amerikan Kültür ya da İngiliz Kültür'den alınan belgeleri kabul ederken Ticaret Bakanlığı'na geçtiğimizde istihdam desteğinde buradan alınan belgeleri kabul etmiyor aslında. Bu tür şeyler oluyor. Ya da acentelerden istenen kriterler ile sağlık kuruluşlarından istenen kriterler karıştırılıyor. 3 dilli bir web sayfa hazırlamamız gerekiyormuş deniliyor. 4 tane personel istihdam etmemiz gerekirmiş deniliyor. Bunlar birbirine karıştırılıyor. Aslında bunların hepsinde istenen şartlar birbirinden farklı.
- Sağlık turizmi bu şekilde büyümeye devam ederse, ki belli ki önümüzdeki 10 yılın Türkiye'deki en büyük sektörü gibi görünüyor bana. Ben mesela şey diyorum, Sağlık Turizmi Bakanlığı kurulsun mesela. Tek çatı altında. Teşvikleri de onlar versinler, bütün kriterleri de kendileri belirlesin. Hatta bunlar ile ilgili personel istihdam konusunda da aslında destek olsa harika olur.
- Şimdi şöyle Turizm Bakanlığı var biliyorsunuz. Turizm Bakanlığı'nın ülkemize kazandırdığı belli bir döviz var. Şimdi sağlık sektörünün de buna yaklaşması bekleniyor önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde. Neden olmasın bir bakanlık. Aynı seviyede gelir getiren bir sektör var. Bu sektörün daha iyi ele alınabilmesi için ayrı bir bakanlı olabilir.
- Çünkü öyle bir alan ki üstat, hem Sağlık Bakanlığı işin içerisinde hem Turizm Bakanlığı işin içerisinde. Tam böyle bıçak sırtı bir yerde duruyor. Onu oradan böyle çıkartıp ayrı bir yere koysa aslında taşlar biraz daha oturacak gibi görünüyor en azından bana. O yüzden biraz karışıyor sanki. Çok keyifli oldu bugünkü sohbet, Çünkü benim kafamda da bazı sorular vardı açıkçası ve benim size az önce sorduğum bütün sorular bana son 10 günde müşterilerimden gelen sorular. Ben ona göre not alıyorum, böyle sizden önce mutlaka gelen soruları soruyorum size.
- Mükemmel. Çünkü inanın bana sizin şu anlattıklarınızı ücretli bir şekilde anlatan, ben bunları anlatırım ama bunun için sizden bir bedel isterim diyen bir sürü firma ile karşılaştım ben. Sizin şu anda burada bilebedel, yani ücretsiz olarak anlatmış olduğunuz bilgiler bile bana göre çok kıymetli ve bu bilgiler aslında bakarsanız bir danışmanlık hizmetinin temel taşlarını bile oluşturuyor diyebilirim. Bu çok önemli, çok çok sağolun gerçekten. Hem bunları anlatmış olmak, hem de tüm şeffaflığı ile anlatıyorsunuz gerçekten. Bu çok önemli. Bizde şey var ya, üstünü örterek anlatmak diye bir şey var.
- Yok, öyle bir mantalitede değilim. Çünkü bilgi paylaştıkça daha da güzelleşir daha da çoğalır. Daha da yeni fikirler, yeni ürünler ortaya çıkar. Çünkü biz ülkemiz adına güzel şeyler yapmak istiyoruz. Ülkemize bol döviz kazandırmak istiyoruz. O yüzden herkes buraya bir tuğla koyarsa bu noktada kendimizi böyle bilgilerimizi saklayarak değil de bilgilerimizi açarak bu sektörde yol alırsak birçok kişi bundan hem güzel ekmek yer hem de ülkemiz bunda çok güzel kazançlar elde edebilir.
Sağlık Turizmi Video Dersler


PEGANOM
360° Sağlık Turizmi Dijital Pazarlama
Hastane, Klinik, Doktor ve Acenteler’e özel olarak sağlık turizmi odaklı danışmanlık ve dijital pazarlama çözümlerimiz.
Sağlık Turizmi alanında 10 yılı aşkın tecrubeye sahip olan, bugüne kadar yüzlerce klinik, hastane ve acenteye A’dan Z’ye çözümler sunan ve halen bu hizmetleri vermeye devam eden PEGANOM olarak ileri seviye dijital pazarlama çözümlerimiz ile sağlık turizmi alanında profesyonel sistemler kurarak sektörün gelişmesine katkı sağlayarak müşterilerimizin dünya ile rekabet edebilen firmalar olması için çalışıyoruz.
Sağlık Turizmi Dijital Pazarlama Dersleri




PEGANOM
Sağlık Turizmi Teşvik Danışmanlığı
Sağlık sektöründe faaliyet gösteren Hastane, Klinik, Doktor ve Acenteler’e özel olarak sunulan bir hizmettir. Amacımız, işinizi teşviklerle desteklemek ve yeni bir vizyonla güçlendirmenize yardımcı olmaktır.
Deneyimli ekibimiz, sağlık turizmi konusundaki tüm ayrıntıları göz önünde bulundurarak kurumunuzun kapasitesini ve sistemini geliştirir. İşinizi büyütmek için gereken teşvikleri belirlemekte size yardımcı oluruz ve bunlardan en üst düzeyde yararlanmanızı sağlarız. Teşvik Takibi ve Başvuru Yönetimi: Teşviklerinizi düzenli olarak takip eder, başvuru süreçlerinizi etkin bir şekilde yönetiriz.


PEGANOM
Sağlık Turizmi SEO Arama Motoru Optimizasyonu
Hastane, Klinik, Doktor ve Acenteler’e özel olarak sağlık turizmi odaklı global SEO çözümlerimiz.
Sağlık turizmi odaklı global Arama Motoru Optimizasyonu çalışmalarımızda SEO Ekibimiz, teknik düzenlemelere başlamadan önce kapsamlı bir araştırma gerçekleştirmektedir. Bu süreçte rakipleriniz ve hedef kitleniz araştırılarak, detaylıca analiz edilir. Araştırma sürecini, teknik ve içerik SEO düzenlemeleri takip etmektedir. SEO ekibimiz tarafından, kapsamlı bir SEO süreci yürütülmektedir.
Sağlık Turizmi Yol Haritası Video Dersler











PEGANOM
Sağlık Turizmi CRM
Yazılım - Web Tasarım
Hastane, Klinik, Doktor ve Acenteler’e özel olarak sağlık turizmi odaklı CRM, Web tasarım, yazılım çözümlerimiz
Sağlık turizmi odaklı Web tasarım, CRM ve Yazılım çözümlerimiz ile arama motoru uyumlu responsive ve çoklu dilli olarak yapılan çalışmalarımızda Sağlık turizmi odakli profesyonel çalışmalar yapmaktayız. Ekibimiz, teknik düzenlemelere başlamadan önce kapsamlı bir araştırma gerçekleştirmektedir. Bu süreçte rakipleriniz ve hedef kitleniz araştırılarak, detaylıca analiz edilir. Araştırma sürecini, teknik ve içerik yazılım düzenlemeleri takip etmektedir. yazılım ekibimiz tarafından, kapsamlı bir yazılım yürütülmektedir ve güncellemeler düzenli olarak ekibimiz tarafından yapılmaktadır.

PEGANOM
Sağlık Turizmi SEO Workshop Seminer ve Eğitimlerimiz
Peganom olarak sağlık turizmi akademi eğitimleri ile Türkiye'nin Antalya, İzmir, İstanbul, Ankara, Samsun, Gaziantep gibi bir çok ilinde, kıbrıs, Azerbaycan, Almanya ve Hollanda gibi yurtdışında Hastane, Doktor, Acente, Saç Ekim Merkezleri, Diş Klinikleri Ve Estetik Klinikleri, sağlık turizmi çalışanları ve sağlık turizmine ilgi duyan herkes İçin sağlık turizmi eğitimleri düzenlemekteyiz.
Sağlık Turizmi Seminerlerimiz

